23 Nisan 2017 Pazar

KÖŞELENME TEKNİĞİ


*Bu teknik genellikle net bir yanıtı olmayan sorular ve problemler üzerinde  çalışırken kullanılır.
* Problem seçilip açıklanır.
* Olası çözümler kartonlara yazılıp sınıfın köşelerine asılır.
* O fikri savunan öğrenciler o köşede toplanır.
* Kabul ettikleri çözümü gerekçeleriyle açıklarlar.
* Son olarak sınıfça ortaya çıkan görüşler tartışılır.

KAZANIMIN SINIF DÜZEYİ: 4.SINIF
KAZANIM: 3. Ünitede yer alan Yaşadığımız Yer ünitesinde yer alıyor.
KAZANIMIM: 8. Doğal afetler karşısında hazırlıklı olur.

*Bu kazanımı seçme amacım köşelenme tekniğine uygun bir kazanım olması. Köşelenme tekniğinde net bir yanıtı olmayan problemler üzerinde çalışılıyor,  bu kazanıma uygun problem cümlesi ve probleme ait farklı çözüm yolları üretebildiğim için bu kazanımı seçtim.

KAZANIMI KÖŞELENME TEKNİĞİ İLE SINIFTA ŞU ŞEKİLDE ANLATTIM

İlk önce yeşil, sarı ve pembe kartonlara yazmış olduğum farklı çözüm yollarını sınıfın farklı köşelerine yapıştırdım. Daha sonra problem cümlesinin yazılı olduğu kartonu tahtaya yapıştırdım. Hazırlıklarımı tamamladıktan sonra arkadaşlarıma köşelenme tekniği ile ilgili bilgiler verdim.

*Bu teknik genellikle net bir yanıtı olmayan sorular ve problemler üzerinde  çalışırken kullanılır.
* Problem seçilip açıklanır.
* Olası çözümler kartonlara yazılıp sınıfın köşelerine asılır.
* O fikri savunan öğrenciler o köşede toplanır.
* Kabul ettikleri çözümü gerekçeleriyle açıklarlar.
* Son olarak sınıfça ortaya çıkan görüşler tartışılır.

Daha sonra seçtiğim kazanımı, kazanımın sınıf düzeyini ve hangi ünitede yer aldığını arkadaşlarımla paylaştım.  Ve kazanıma uygun köşelenme tekniğiyle ilgili hazırladığım etkinliği sunmaya geçtim.


-Çocuklar geçen dersimizde deprem öncesinde ve sırasında yapılması gerekenleri öğrenmiştik. Şimdi hep beraber tahtaya bakalım. Tahtada Selin adında bir öğrencinin problemi yazılı. Selin'in problemi neymiş bakalım diyerek tahtada karton üzerinde yazılı olan problemi öğrencilere okudum.

Karton üzerinde yazılı olan problem: Sosyal bilgiler dersinde  doğal afetler karşısında hazırlıklı olur ile ilgili olarak deprem öncesinde ve sırasında yapılması gerekenleri öğrendik. Fakat bir problemim var. Deprem öncesinde mi sırasında mı yapılması gerekenleri bilmek bize daha çok yarar sağlar ? Bu konuda kafam karıştı.

                 
(TAHTAYA YAPIŞTIRILMIŞ OLAN PROBLEM)

Şimdi Selin'e problemini çözmesi için yardımcı olalım. Gördüğünüz gibi sınıfın farklı köşelerine problemin farklı çözüm yollarının yazılı olduğu renkli kartonları yapıştırdım. Yeşil köşede: "Deprem öncesinde yapılması gerekenleri bilmek bize daha çok yarar sağlar. Depreme karşı hazırlıklı oluruz ve almamız gereken önlemleri bilir ve uygularız."  Sarı köşede: "Deprem sırasında yapılması gerekenleri bilmek bize daha çok yarar sağlar. Deprem olurken ne yapmamız gerektiğine dair fikir sahibi oluruz. " Pembe köşede: "Deprem öncesinde ve sırasında her iki durumda yapılması gerekenleri bilmek bize daha çok yarar sağlar. Deprem öncesinde yapılacakları bilirsek önceden depreme karşı hazırlıklarımızı yapmış oluruz ve deprem sırasında zor durumda kalmayız." Cümleleri yazılıdır. Şimdi  birazcık düşünelim ve hangi köşedeki çözüm yoluna katılıyorsak o köşeye gidelim. Daha sonra aynı çözüm yolunu seçtiğiniz arkadaşlarınızla neden bu çözüm yolunu seçtiğinizi açıklayacaksınız.


 (SINIFIN FARKLI KÖŞELERİNE YAPIŞTIRILMIŞ OLAN ÇÖZÜM YOLLARI)


Öğrenciler seçtikleri çözüm yollarının yazılı olduğu köşelerde toplandılar. Ve farklı köşelerde toplanan öğrenciler sırayla neden bu çözüm yolunu seçtiklerini açıkladılar. Öğrencilerin açıklamaları bittikten sonra sınıfa hangi köşedeki çözüm yolunun doğru olduğunu sordum. Deprem öncesinde ve sırasında yapılan çalışmaların birbiriyle ilişkili olduğunu söyledim. Ve pembe köşedeki çözüm yolunun daha doğru olduğuna karar verdik. 

      





17 Mart 2017 Cuma

ÇANAKKALE 1915 KONFERANSI

   Biz konferansa gittiğimizde konferans başlamıştı Prof. Dr. Bayram AKÇA konuşma yapmaktaydı. Kınalı Hasan'ın hikayesini anlattı. Mustafa Kemal'in sol göğsünde duran onu kurtaran saat anısını anlattı. Daha sonra sözü Doç. Dr. Özgür YILDIZ' a bıraktı. Özgür hoca hazırladığı sunudan yararlandı. Bu sunuda görseller vardı. Düşmanlar su sorunu yaşarken bizim askerlerimizin açlık sorunu yaşadığını anlattı. Nusret mayın gemisinden bahsetti. Bir doktorun anısını anlattı. Bu anı boynuna kırmızı kart takılan bir askerin doktora baba demsi ve doktor olan babasının o anda diyebildiği tek şeyin onu gölge bir yere oturtun sözüyle ilgiliydi. Şehit onbaşının top mermisini kaldırdığı resmi gösterildi. Savaş zamanında bu olayın savaşın gidişatını nasıl etkilediğini anlattı. Düşman kuvvetlerinin bastırdığı Osmanlı parasının resmi gösterildi. Çanakkale deniz savaşlarının olduğuna dair resimler gösterildi. Türklerin, İngilizlerin, Fransızların seferberlik ilanları gösterildi. Türklerin ve Anzakların siperlerden resimleri gösterildi. İlk defa kullanılan savaş uçağının resmi gösterildi. Mustafa Kemal'in:  

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanının toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." sözüne yer verildi. 

Daha sonra matematik bölümü öğrencisi tarafından Mehmet Akif ERSOY' un Çanakkale Şehitlerine şiiri okundu. En son olarak türküler söylendi.

    

12 Mart 2017 Pazar

PROBLEME DAYALI ÖĞRENME YÖNTEMİ

PROBLEME DAYALI ÖĞRENME (Ahmet KILINÇ Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Biyoloji Eğitimi Bölümü, Ankara.)

Yapılan araştırmalar, öğrenme sürecine aktif olarak katılan öğrencilerin daha iyi öğrendiklerini göstermektedir. Bu nedenle öğrencilere bilginin kaynağı ve bu bilgileri nasıl elde edecekleri, bunları nasıl değerlendirecekleri ve problemi çözmek için bu bilgiyi nasıl kullanacakları öğretilmelidir. Bu becerilerin kazandırılmasında probleme dayalı öğrenme  yaklaşımının etkili olduğu yapılan birçok çalışmada ortaya konulmuştur. P.D.Ö.’de öğrenciler gerçek yaşam problemleri ve yarı yapılandırılmış problemlerle karşılaşırlar. Öğrenciler öncelikle öğrenme durumları ve hedefleri ile ilgili yardım alırlar. Daha sonra çeşitli araştırmalar yapar, bilgilerini paylaşır ve çözümleri tartışırlar. Öğrenme süreçleri, öğrencilerin birbirlerinden ve öğretmenden aldıkları geri bildirim ve açıklamalara dayanarak sürekli gözden geçirilir. Bu yaklaşım, öğrencilerin neyi, niçin öğrendikleri konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlar. P.D.Ö. doğru uygulandığı takdirde aktif öğrenmenin “kontrollü” bir şekilde gerçekleşebileceği en uygun yöntemdir. Öğrenciler bu yaklaşımda kendi kendilerini yönlendirerek gerçek dünya problemlerini çözümlemek için 5-7 kişiden oluşan gruplar halinde çalışır. Öğretmen öğrenme olayında rehber, yönlendirici, öğrenmeyi kolaylaştırıcı roldedir. Bu yaklaşım, öğrencilerin; Bilgiyi anlamlandırmalarına, etkili problem çözme becerilerinin gelişmesine, kendi kendine ve yaşam boyu öğrenme becerisi kazanmalarına, verimli bir işbirliği geliştirmelerine, öğrenmede iç motivasyonların  gelişmesine ve üretken bireyler olmalarına yardımcı olur.  Problem gerçek hayatın içinden seçilir. Problem, açık ve anlaşılır ifade edilmeli, yalın bir Türkçe kullanılmalıdır. Öğrencilerin ilgisini çekecek, merak uyandıracak nitelikte ve güncel olmalıdır. Öğrencilerin yaşına, ihtiyaçlarına ve sahip oldukları deneyimlere uygun olmalıdır. Problemin tek cevabı veya çözümü olmamalıdır. P.D.Ö. 'nin basamakları:

1. Bulma : Bu basamağı öğretmen gerçekleştirecektir. Konu ile ilgili öğrencilerin araştırabileceği, tartışabileceği, kendi öğrenmelerini sağlayacak ve yukarıda özellikleri verilen kaliteli bir problemi bulması gerekir.
 2. Hazırlama : Bu aşamada amaç öğrencileri desteklemektir. Öğretmen bu basamakta strateji ile ilgili farklı konularda daha önceden yapılmış örneklere yer verebilir. 
3. Karşılaşma : Bu aşamada amaç öğrencilerin bir şekilde problemle karşılaşmalarını sağlamaktır. Bu nedenle çeşitli senaryolar geliştirilebilir. Belirli bir film, resim, tiyatro veya rol oynama gibi gösteriler yoluyla problemin önemine dikkat çekilebilir.
4. Saptama : Bu aşamada öğrencilerin problem ile ilgili olarak ne bildiklerini veya daha neleri bilmelerinin gerektiğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bütün bunların yanında öğrencilerin problem ile ilgili olarak ön bilgileri aktif hale getirilmelidir.
 5. Tanımlama : Burada öğrencilerin yapması gereken problemi kendi cümleleriyle tanımlamasıdır.. Bu durumda farklı çözüm önerileri gelişecektir.
6. Toplama : Bu aşamada öğrenciler veri toplama, anlamlandırma, planlama ve uygulama için desteklenmelidir. Öğrencilere kütüphane ve internet araştırmalarıyla ilgili bilgiler verilmelidir. Bu basamak zaman açısından en uzun basamaktır
7. Üretme : Bu aşama öğrencilerin probleme ilişkin çözüm üretmelerini sağlayan bir süreçtir.
 8. Tartışma : Öğrenci bu basamakta kendi elde ettiği analizlerini sınıfa getirir ve gruptaki diğer arkadaşlarının sonuçları ile karşılaştırır.
9. Kararlaştırma : Etkili bir düşünüş sayesinde her çözüm önerisinin avantajları ve dezavantajları değerlendirilir. Değerlendirme neticesinde sonuçlar ortaya konur.
10. Çözümü Sunma : Çözüm üzerine karar verdikten sonra bu aşamaya kadar nasıl gelindiği hakkında bir derleme yapılır. Nelerin bilindiği, bunlara neden ihtiyaç duyulduğu, hangi yönlerin tespitinin kime ne faydası olduğu açıklanır.
 11. Rapor Hazırlama : Bu aşamada öğretmen öğrencilerine örnek bir rapor taslağı hazırlayabilir.     

Probleme dayalı öğrenmenin öğrencilere sağladığı yararlar vardır. Bunlardan bazıları: Bilimsel metotlar aktif olarak öğrenilir.  Problemi çözme sırasında gerekli olan analiz, sentez ve değerlendirme gibi  düşünme becerileri geliştirilir. Problemi çözme sırasında gerekli olan analiz, sentez ve değerlendirme gibi  düşünme becerileri geliştirilir. Öğrencilerin öğrendiklerini sosyal yaşamlarında kullanma yetenekleri gelişir. Probleme dayalı öğrenme öğrencilerin “Bu bilgileri niçin öğreniyoruz?”, “Daha sonra bize ne faydası olacak?”, “Gerçek hayatta kullanabilir miyiz?” şeklindeki sorularına yanıt getirmiş olur. Öğrenciler arasında iletişimi ve etkileşimi arttırır.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                         
         
                                        Kaynak:  file:///C:/Users/asss/Desktop/akilinc.pdf

                                                                     

20 Şubat 2017 Pazartesi

SOSYAL BİLGİLER DERSİNİN İLKOKULLARDA ÖĞRETİLMESİ NEDEN ÖNEMLİDİR ?

İnsanoğlu var olduğundan beri Sosyal Bilgilerde vardır denebilir. Varlığı eskilere dayanan Sosyal Bilgilerin tanımı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından  şu şekilde yapmıştır:

“Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir.

Sosyal bilgiler ilköğretimde işlenen haftalık derslerden biridir. Sosyal Bilgiler dersi ilkokul 4. sınıf ve ortaokul 5, 6, 7. sınıflarda okutulan bir derstir. İlköğretimdeki, "Sosyal Bilgiler" dersinin öğretiminde en önemli amaç, öğrenciye "toplumsal kişilik" kazandırmaktır. Sosyal Bilgiler dersi, bireyin kendisine, ailesine, çevresindeki diğer insanlara, yasalara ve devlete karşı görev ve sorumluluklarının neler olduğunu öğretir. Ayrıca  toplumsal çevresine etkili bir biçimde nasıl uyum sağlayacağını öğretir. Bu ders çocukların toplumsal konular hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlar. Ve ülkenin bir vatandaşı olarak sorumluluklarını öğrenmesinde, insan ilişkilerini anlamalarında ve milli hassasiyetleri kavramalarında en önemli ve gerekli derslerden biridir. Sosyal bilgiler dersi, doğrudan hayata yönelik olarak demokratik hayatın esasını oluşturan anlayış, tutum ve hedefleri geliştirmek ve gerçekleştirmek için en uygun derstir. Sosyal Bilgiler öğretimiyle çocuğun eleştirici, yapıcı ve yaratıcı düşünme  yetenekleri gelişir ve sorun çözme ile ilgili becerileri kazanması sağlanır. Bireylerarası ilişkilerini geliştirir ve işbirliği yapmasını öğrenir, sorumluluk kazanır. Temel yurttaşlık hak ve sorumluluklarını kavrar. Ekonomik olma konusunda görüş kazanır ve gereksinimlerini iyi belirleme ve doğru tercihler yapma alışkanlığını elde eder.

Sonuç olarak sosyal bir varlık olarak insanın, sosyal fonksiyonlarını yerine getirmesinde, toplumsal sorunlara çözüm bulmasında, yaşanabilir bir dünyanın meydana getirilmesinde Sosyal Bilgiler dersinin eğitimdeki yeri ve ilkokullarda öğretilmesinin önemi büyüktür.

(DÖNMEZ  C.,YAZICI  K.,2015  Sosyal Bilgiler Öğretimi ss(4), ss(11)  Pegem yayınları) 


https://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_bilgiler

http://w2.anadolu.edu.tr/aos/kitap/IOLTP/2295/unite02.pdf